Pages

21 Ekim 2008 Salı

Maydanoz mucizesi

Bir tutam maydanoz günlük C vitamini ihtiyacını karşılarken, toksinlerin vücuttan atılmasını sağlıyor, kanı temizliyor, kansızlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi geliyor...

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Eşiyok, maydanozun bir vitamin kaynağı olduğunu belirterek, “Maydanozun yaprakları A, C, K vitaminleri ve demir bakımından zengindir. Ayrıca potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden de zengindir” dedi. Bir tutam maydanozun günlük C vitamini ihtiyacını karşıladığını belirten Prof. Dr. Eşiyok, “Maydanoz, toksinlerin vücuttan atılmasını sağlarken, kanı temizler, kansızlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir” diye konuştu.

ALTIZ DOĞURDU REKOR KIRDI

ALTIZ DOĞURDU REKOR KIRDI
Dört kız iki erkek doğuran kadın 4 milyarda bir olacak bir rekora da imza atmış oldu.
Almanya'nın başkenti Berlin'de bir kadın altız doğurdu. Charite hastanesinden yapılan açıklamada, 4 kız ve 2 erkek bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu ve ağırlıklarının 800 ile 900 gram arasında değiştiği bildirildi.Altız doğurma olasılığı 4.4 ila 4.7 milyarda bir olarak hesaplanıyor. Almanya'da en son 1986 yılında Münih kentinde altız doğmuştu. Ancak anne ve çocuklardan biri daha sonra hayatını kaybetmişti.

11 Eylül 2008 Perşembe

Dünyayı ayağa kaldıran Türk ilacı



Dünyayı ayağa kaldıran Türk ilacı

27 bebeğin ölümü ile gündeme gelen hastane enfeksiyonları artık can alamayacak. Türkiye'nin tek ruhsatlı ilacı Ankaferd devrim yapmak üzere

Emeti Saruhan'ın haberi

Yüzyılın buluşu Ankaferd'in antibiyotiklere direnç kazandıkları için bir türlü baş edilemeyen patojen mikroorganizmaları yok ettiği bilimsel olarak kanıtlandı. Uzmanlara göre çalışmalar bu yönde sonuç vermeye devam ederse hastane enfeksiyonu diye bir şey kalmayacak.
Geçtiğimiz günlerde peş peşe ölen 27 bebek, ailelerinin elinde bir karton kutu içinde yatarken hepimizin yüreğini sızlatmıştı. Hayata “merhaba” diyen narin vücutlar, annelerinin parmaklarının ucundan teker teker kayıp gitmişti. Bir türlü önü alınamayan kabusun adı; “hastane enfeksiyonu”ydu. Bilanço bu kadarla sınırlı değil elbette, yüz binler söz konusu. Ama size bir müjdemiz var. Tüm dünyada etkili olan bu kabus çok yakında sona erecek, üstelik bunu başaran bir Türk ürünü. Yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye'nin ruhsatlı tek ilacı olan Ankaferd'in, hastane enfeksiyonlarına neden olan ve başa çıkılamayan patojen mikroorganizmalar üzerinde yüksek düzeyde etkili olduğu bulundu. Uzmanlara göre hastane enfeksiyonlarını önlemede en etkin ve ekonomik proses Ankaferd ve çalışmalar bu şekilde devam ederse hastane enfeksiyonlarının ortadan kalkacağını söylemek kuvvetle mümkün.

Kan durdurucu olarak Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat alan ve saniyeler içinde kanamayı durdurucu özelliği ile tanınan Ankaferd'in bir özelliği daha ortaya çıktı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Biyoteknoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Mustafa Akçelik'in başkanlığında yapılan çalışmalarda Ankaferd'in başta hastane enfeksiyonlarının pek çoğuna sebep olan MRSA olmak üzere Salmonella, Klepsiella, Stahylococcus, Candida, Clostridium gibi patojen mikroorganizmaların tamamına karşı yüksek düzeyde etkili olduğu bulundu.

Prof Akçelik, laboratuvar ortamında yapılan çalışmanın Ankaferd'in güçlü bir antimikrobiyel etkinliğe sahip olduğunu gösterdiğini, bu sonuçların hastane uygulamaları için çok büyük potansiyel vaat ettiğini söylüyor. Henüz herhangi bir hasta ya da hastane çalışması yapılmayan Ankaferd'in asıl etkinliği yapılacak çalışmalar sonucu ortaya çıkacak. Akçelik şahsi görüşünün, hastane uygulamalarında doğru konsantrasyon yakalandığı takdirde mutlaka sonuç alınacağı yönünde olduğunu belirtiyor.

SONUÇLAR CESARET VERİCİ

Ankaferd'in mikrobiyolojik çalışmalarının validasyonunu yapan Prof. Metin Yerebakan ise çalışmanın henüz ilk aşamada olduğunu, ancak hastane enfeksiyonlarına yönelik bir çok proses içinde en etkili ve en ekonomik olanının Ankaferd prosesi olduğunu söylüyor. Yerebakan, ulaşılan sonuçların cesaret verici olduğunu ve yapılacak çalışmalar bu doğrultuda sonuçlar verirse hastane enfeksiyonlarının ortadan kaldırılacağını kuvvetle söylemenin mümkün olduğunu ifade ediyor.

ÇARESİ OLMAYAN HASTALIKLARI İYİLEŞTİRECEK

Ankaferd'i geliştiren Hüseyin Cahit Fırat, hastane enfeksiyonlarında Ankaferd'in etkili olması nedeniyle çok mutlu. “İnşallah bundan sonra bebeklerimiz ölmeyecek” diyor. Enfeksiyon nedeniyle dünyada çaresizlikten birçok hastanenin duvarlarının sökülüp tekrar sıva yapılması zorunda kalındığını hatırlatan Fırat, “Bu doktorları nasıl suçlayabiliriz. Ellerinde enfeksiyonu önleyecek ilaç var da kullanmıyorlar mı?” diye soruyor. Fırat, yakında hastanelerde sıcak ve soğuk dekontaminasyon çalışmalarının yapılacağını söylüyor. Ankaferd'in içeriğindeki bitkilerin değişik oranlarda karıştırılması ve içine başka maddelerin de eklenmesi ile çok sayıda Ankaferd ürününün geliştirildiğini anlatan Fırat, bu ürünlerin şu ana kadar çözüm bulunmayan sağlık sorunlarına çare olacağını anlatıyor. “Şu an üniversitelerde Ankaferd üzerine 40 çalışma yapılıyor. Bunların 6-7 tanesi Ankaferd'in çaresi olmayan belli sorunları çözdüğünü bilimsel olarak kanıtladı, makaleleri yayınlandı. Ekim ayında Çeşme ve Antalya'da yapılacak kongrede bu sonuçlar açıklanacak. Ülkemiz için bir kaç açıdan ses getirecek şeyler olacak. Ankaferd gerçekten mucizevi bir karışım.” diyor.

Hüseyin Cahit Fırat: Yapılamayanı yapacağız

Ankaferd'in buluş sahibi ve geliştiren H.Cahit Fırat, bugüne kadar hep basından uzak durdu. İlk kez gazetemize konuşan Fırat'tan kendisini ve Ankaferd üzerindeki çalışma süresini anlatmasını rica ettim. "İktisatçıyım, tıp okumadım. Uzun bir müddet gazete ve dergilerde çalıştım. Bu zamanlar içinde rahmetle andığım çok değerli hocamla çalışmalarımızı yapardık. Uzun çalışmalar sonunda bu ürün meydana geldi. Brüksel'de bilim adamlarının katıldığı geniş bir toplantıda 'bunu Türkler mi yapacak' deyip alay edercesine bize bakarken aralarında bulunan değerli bir profesörün 'Dikkat edin de bu adamlar bize kan bilimini tekrar yazdırmasın' dediğini asla unutmuyorum. Ankaferd her geçen gün bu daldaki yerini hiçbir ürünün alamayacağını dünyaya kanıtlıyor. Talepler artıyor, hatta ürünü tanıyan bilim adamları Ankaferd olmadan ameliyata bile girmek istemiyorlar. Üzüldüğüm bir şey dünyada, Türk halkı yalnızca turist ağırlar, şiş kebap yapar,vs vs. gibi bir imaj olması. Sevindirici haber daha vereyim. Dünya üzerindeki ruhsatlar tamamlanıp ürün dağılmaya başladıktan 10 yıl sonra Türkiye'nin yaptığı ihracatın iki katını Ankaferd tek başına yapacak. Çalışmalarımı yürüttüğüm sıkı bir ekibim var. Ayrıca profesörlerden oluşan 20 kişilik bir bilimsel kurulum var. Gecemizi gündüzümüze katıp bu işe adadık. Belki seneye çok basitleştirilmiş şekle getirilen kene ısırmalarının önüne geçeceğiz. Zaten biz yapılamayan şeyleri yapmaya çalışıyoruz."

Hastane enfeksiyonu nedir?

Hastane enfeksiyonu, hasta hastaneye yattıktan 48-72 saat sonra ve taburcu olduktan sonra 10 gün içinde gelişen enfeksiyonlar olarak tanımlanıyor. Her yıl Türkiye'de 50 binin üstünde ve ABD'de tahminen 2 milyonun üzerinde kişi hastane enfeksiyonu kapıyor, yüz binden fazlası hayatını kaybediyor. Tıp dünyasının önde gelen ismi Prof. Dr. Üstün Korugan, eski Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, İstanbul Tıp Fakültesi Genel Dahiliye Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Oran, Ressam Serpil Akyıl gibi isimler de hastane enfeksiyonu nedeniyle hayatlarını kaybetmişti.

Yeni Şafak

4 Temmuz 2008 Cuma

Yıldızlar mavi tura geliyor...


Hollywood'un iki yıldızı Nicholas Gage ve Michael Douglas bu yaz tatillerini Türkiye'de geçirecek
Güney sahillerimiz bu yaz dünyaca ünlü isimlere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Hollywood'un unutulmaz filmlere imza atan isimlerinden Nicolas Gage, ailesi için lüks bir yat kiralayarak Akdeniz'de mavi tura çıkacak. 44 yaşındaki yıldızın, Çeşme, Bodrum, Göçek ve Fethiye gibi tatil beldelerini internet üzerinden araştırdığı ve tatil programına Türkiye'yi de aldığı öğrenildi. Ünlü aktöre, 22 yaşındaki eşi Alice Kim ve 22 aylık oğlu Kal-El de eşlik edecek. Çiftin, Bodrum ve Fethiye'de rezervasyonlar yaptırdığı belirtiliyor.

HİZMETLİ ORDUSU
Üstelik Gage dışında bir başka Hollywood yıldızı daha bu yaz Türkiye'de olacak. O da Michael Douglas... Eşi Catherine Zeta Jones ve çocukları Dylan ve Carsy'yi böyle bir tatil için ikna eden ünlü yıldızın, son derece lüks bir yat kiraladığı öğrenildi. Beraberlerinde dev bir hizmetçi ordusu ve özel aşçılarını da getirecek olan Douglas Ailesi'nin planlarında Yunan Adaları da yer alıyor. İki ünlü ismin tatil planlarına Türkiye'yi de almış olması turimcilerin yüzünü güldürdü.

29 Şubat 2008 Cuma

Petrol ve altın rekora doymuyor



ABD ham petrolü 103.05 dolarla hem nominal, hem de reel anlamda tarihin en yüksek düzeyine ulaştı. Altın da spot piyasada 975.90 dolara çıkarak rekor kırdı.

Dolardaki düşüşle petrol fiyatları rekorlar kırmaya devam ediyor. ABD ham petrolü bu sabah 103 dolar 5 sentle hem nominal, hem de reel anlamda tarihin en yüksek düzeyine ulaştı. Brent petrolü ise 101 dolar 27 sentle rekor kırdı. Petrolün yukarı yönlü hareketinde, dolardaki gerilemenin yanı sıra, Ekvador’daki üretim sorunları ve Avrupa’nın önce gelen bir doğalgaz tesisinde başlayan yangın etkili oldu.

ALTIN 1.000 DOLARA DOĞRU
Altın fiyatları da spot piyasada 975 dolar 90 sente çıkarak tarihi düzeye çıktı. Altının yükselmesinde, yatırımcı ve spekülatörlerin emtianın geneline, özellikle petrole ilgi göstermesi etkili oluyor. Düşük dolar ve rekor düzeydeki petrolün altın piyasasına alım getirdiğini belirten analistler, artık yeni hedefin 1.000 dolar olduğunu kaydediyor. Altındaki yükseliş gümüş fiyatlarının da 19.86 dolarla son 27 yılın en yüksek düzeyine çıkmasına neden oldu.

FED: BAZI KÜÇÜK BANKALAR SIKINTI YAŞAYABİLİR
Fed Başkanı Bernanke, ABD’nin 1970’lerdekine benzer bir stagflasyona doğru ilerlemediğini ancak enflasyonun, ekonomiyi destekleme çabasını daha komplike bir hale getirdiğini kaydetti. Senato’nun Bankacılık Komitesi’nde konuşan Bernanke, ABD’de bazı küçük bankaların finans ve emlak sektöründeki sorunlar nedeniyle sorunlar yaşayabilecekleri uyarısında bulundu.

Başbakanlık: Ekonomimiz kendini koruyor

Son dönem izlenen politikalar sonucunda Türkiye’nin ciddi bir istikrara kavuştuğu muhtemel riskler karşısında kendisini koruyabilme özelliği geliştirdiği bildirildi.

Başbakanlıktan toplantıya ilişkin yapılan açıklamada, 2007 yılı Temmuz ayından sonra daha da belirginleşen ABD konut piyasasındaki sorunlar ve bu sorunların kredi piyasalarına yansıması sürecinin devam ettiğine dikkat çekilerek, “Özellikle kredi koşullarının sıkılaşması ve risklerin yeniden fiyatlandırılması sürecinin küresel ekonomide büyümenin yavaşlamasına yol açan tahmin edilmektedir” denildi.

Önümüzdeki dönemde ihtiyatlı, disiplinli ve tutarlı politika çerçevesinin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanan açıklamada, mali disiplinin korunacağı, harcamalarda bütçe büyüklüklerine bağlı kalınacağı, enflasyonu hedeflenen düzeye indirme kararlılığından taviz verilmeyeceği, özelleştirme programının kararlılıkla uygulanacağı, yapısal reformların süratle hayata geçirileceğinin altı çizildi.

Dünya ekonomisinde ve uluslararası finans dünyasında belirsizliklerin devam ettiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Gelişmiş ülkelerin politika tepkileri henüz belirgin bir eğilimin oluşmasını sağlayamamıştır. Bu sürecin önümüzdeki kısa dönemde de devam etmesi beklenmektedir. Özellikle ABD ekonomisinde yavaşlama sürmektedir. AB bölgesinde ise büyüme beklentilerinde önemli bir bozulma görülmemektedir. Dünya genelinde enflasyonda bir artış yaşanmaktadır. Son bir aylık süreçte dünya ekonomisinde yaşanan belirsizliklerin Türkiye ekonomisine yansımaları sınırlı olmuştur. Ocak ayında iç ve dış talebe ilişkin göstergeler olumlu seyretmiştir. Diğer taraftan finansal piyasalarda da uluslararası piyasalardaki belirsizliklere rağmen önemli bir dalgalanma yaşanmamıştır.”

Ocak ayı bütçe gerçekleşmelerinin hükümetin mali disipline ilişkin politika taahhüdünün bir göstergesi olduğu kaydedilen açıklamada, yapısal reform programı ile ilgili çalışmaların eylem planları çerçevesinde hızla sürdürüldüğü ifade edildi.

İstikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan küresel ölçekte rekabet gücüne sahip bilgi toplumuna dönüşen, AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış, Türkiye vizyonunun eylem planının ana eksenini oluşturduğu vurgulanan açıklamada, bu vizyon çerçevesinde rekabet gücünün artırılması, istikrarın artırılması, beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, bölgesel gelişmenin sağlanması, kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliğin artırılmasına dönük politikalar ve reformlara ivme kazandıracağı belirtildi.

Masaj faydalımıdır?

İyi bir masaj vücudu dinlendirir.


Nasal Drain - Watch a funny movie here
 

Blogger news

Blogroll

About